Ben burada ne yapıyorum

Bilen var bilmeyen var, bir anlatayım dedim burada ne yaptığımı, hayatın nasıl geçtiğini.

Üç haftalık yoğun dil ve oryantasyon kursundan sonra Almanca kursları başladı. Sömestre sonuna kadar, yani 5 Şubat'a kadar sürecek. Haftanın iki günü gidiyorum, toplam 4,5 saat kurs alıyorum. Pazartesi iki tane konuşma kursum, salı günü de gramer kursum var. Am bu kursların ne kadar sıkıcı olduğunu size anlatamam. Bu tarz kursları keyifli geçmesi tamamen hocaya bağlı. Benim şanssızlığıma sıkıcılar düştü. Hele bir tane var, domuz burunlu yaşlı bir hoca. Tema veriyor konuşmak için, hadi konuşun birbirinizle diyor. Nasıl yani? Zaten biz konuşuyoruz dışarıda da, buraya niçin geldik? Bir konu var mesala, onunla ilgili cümle kurulacak, sırayla herkese kurduruyor. Ortada diyalog filan yok, monolog.

Yoğun kurslar da vardı ama tezime vakit ayıramam diye almadım.

Tezim. En çok kafamı kurcalayan konu. Omarcığım konusunu merak ettiği için yazayım dedim: Sosyal medyanın (Facebook, Youtube, Twitter vs.) gençler üzerindeki sosyal ve kültürel etkilerini inceleyeceğim. Herkes haldır haldır Avrupa'nın dört bir yanını gezerken, ben kafayı tezime takmış bulunuyorum. Fazla da vaktim yok, Noel tatiline iki ay kaldı. Sonra da Ocak var. 5 Şubatta zaten okul tatile giriyor. Topu topu 3 ay. Bir ne yapacağımı anlayabilsem gerisi gelecek de, ben araştırdıkça kafam karışıyor. İstanbul'a dönünce de yaparım o sorun değil de, dönmeden önce burada anket çalışması yapmam lazım.

İletişim Fakültesinde bu konuda bana yardımcı olacak kimse yok. Erasmus koordinatörü beni hoca ile görüştürmedi. Sen buraya tez için gelen ilk öğrencisin dedi. Ve hiçbir konuda bir fikri yok kadının. Neyse belki tezime, araştırmama yardımcı olur diye okulda bir derse gireyim dedim. "Yeni medya" konulu. Ders alma zorunluluğum yok, ama burda bir giriyorsanız hep gireceksiniz. Ayıp olurmuş aksi türlü, başka öğrencilerin yerini alırmış gibi olurmuş. Herkesin ne kadar inek olduğundan bahsetmiştim daha önce. Neyse giriyorum ben de işte.

Geri kalan zamanı ise odada, kütüphanede, orda burda geçiriyorum. Hafta sonları bir yerlere gidiyoruz. Bu hafta sonu Berlin'e gideceğiz örneğin. Arkadaşlar güzel, hepsi iyi çocuklar.

Ev arkadaşım var Monja, Alman kendisi. Müzik okulunda okuyor. Şarkı söylüyor, opera söylüyor. Sevimli, yardımcı bir kız. Biraz pasaklı sadece. Eh idare ediyorum, daha kötülerini duydum. Zaten hafta sonları olmuyor, genelde bana kalıyor burası. Hafta sonu evine gidiyor, bir Bremen'e bir Hamburg'a. Bir haftadır yok mesala. Yalnızım.

Arada bisiklete biniyorum, arada arkadaki ormanda koşuyorum. Spor yüksek okulunun yüzme ve masa tenisi buluşmaları var, onlara gitmeyi planlıyorum. Ayrıca spor yüksek okulunda flamenko'ya yazıldım :P Daha başlamadı, haftaya başlayacak.

Böyle geçiyor işte günler. Merak ettiğiniz varsa, sorun yazayım :))

2 yorum:

Omar Rodriguez Esteller dedi ki...

Tamam, tezine odaklandkın, durup düşünüyorsun ama ne alanda çalışıyorsun? Sosyal bilimler? Hangi fakültedesin? Boş ver tüm Avrupa'yi gezenleri, önemli olan kazandığın tecrübe ve o sana bağlı, gezdiğin yerlere bağlı değil. Başka bir sorum daha var: facebook ve günlüğün için bu kadar vakit ayırt edersen nasıl ders çalışabiliyorsun? Bu yorum gıcık gelebilir hehe, kusura bakma, sonuçta öğretmenim ve bu türlü şeyleri merak ederiz hehe

ebru dedi ki...

Omarcığım, herkes biliyor sanki diye bu önemli detayları atlamışım. Düzelttim tekrar...

Her şeye vakit bulurum hocam ben :P ayrıca facebook'un da tezimin bir parçası olduğu ayrıntısına dikkatinizi çekerim öğretmenim :P öperim.

Yorum Gönder