Ayrılık hazırlıkları

Leipzig'de son iki günüm. Ya da bir buçuk mu? Öyle bir şey işte. Şu anda Çarşamba akşamı saat 23.00. Cuma sabah 12.11'de trenim Leipzig'den ayrılıyor. Değil günleri saatleri sayıyorum. Vakti eşyaları toplama, paketleme işleriyle geçiriyorum. Üç bavulla gelip iki bavulla dönünce bayağı bir sorun oluyor tabi. Giysilerim, yorgan, yastık bavula sıkışmayı bekliyor.

Yorgan ve yastık için vakumlu torba aldım. Bizde çok pahalı da bu torbalar, burada 1.5 euroya buldum. Bir deneme yapayım dedim, sabah bıraktım, akşamı geldiğimde havası çoktan kaçmış, şişmişti torba. Aynı şeyin bavulun içinde olmasından, bavulun orta yerinden çatlamasından korkuyorum. Trende pek hoş bir görüntü olmaz sanırım. :))

Niye bu yorgan yastık götürmek için ısrar ediyorsam? Göya yanımda getirdiğim eski giysilerimi bile atacaktım. Yorganı yastığı satarım dedim, herkes öyle yapıyor burada. Ama yok ne bir şeyi atmaya içim elverdi, ne yorganımı satmaya. Nedense bu Almanların cimriliğinden tasarrufluğundan mıdır nedir, her şey pek bir kıymetli oldu. Türkiye'de ne kadar savurgan olduğumuzu, ne kadar çok tükettiğimizi, ne kadar lüks içinde yaşadığımızı anladım. Üstüne üstlük buradaki gibi geri dönüşüm filan da yapmıyoruz. Pek bir hoş hayat!!

Asıl büyük sorunum, başıma dert olan ise bisikletim oldu. Herkes gibi sen de sat di mi? Yok illa Türkiye'ye göndericem. Israrımın altında taa çocukluktan gelen bir pişmanlık yatıyor. Bana böyle eflatun rengi bir bisiklet almışlardı da, ben onunla bisiklete binmeyi öğrendikten sonra, yeni eve taşınırken, eski apartmanın bodrumunda yalnızlığa terk etmiştim. Nakliye kamyonuna girmemiş miydi, neydi, sonra gelir alırız demiştim. Bir daha da gitmedim. Hayatım boyunca pişmanlık duydum. İşte bu yüzdendir ki, üzerinde Karl Marx yazan, -niye yazdığını çözemedim, sanırım Karl Marx Stadt diye bir yer vardı, oradan alınmıştı- mavi, taaa Doğu Almanya zamanından kalma, en az 25 yaşında, burada elini sallasan herkesin altında bir tane görebileceğin, Diamant marka gözümün nuru canım bisikletimi, burada terk edemiyorum işte öyle.

Gittim sordum, Deutsche Post ile gönderiliyor. Ama paketlemek lazım ve boyunun 1.50 yi geçmemesi lazım. Paketlemek için demonte etmek lazım. Bugün Nijeryalı komşumun da yardımıyla bayağı bir söktük. Daha doğrusu o söktü ben baktım. Yok bu kadın milletinin eli tornavida işlerine filan yatkın değil. O yapmasaydı ben hayatta yapamazdım. Ben tüm vidaları elimle sökebileceğimi düşünürken, o her vida için gitti arkadaşlarından tonlarca alet aldı. Daha tam anlamıyla sökülmüş de değil, ihtiyacımız olan bir alet daha var, onunla direksiyonu sökebileceğiz. Paketlemek için de dev boyutlarda bir karton bulduk. Şimdi bizde herhangi bir eşyayı nasıl paketlersen paketle istediğin her yere gönderirsin. Ama bu Almanlar kıl, kartonda bombe görür mesela almazlar filan diye korkuyorum.

En mantıklısı uçakla benimle gelmesiydi. Spor ekipmanlarını verdiğiniz ayrı bir bölüm var çünkü ve sanırım paketlemek filan da gerekmiyor. Ama gel gör ki, bisikleti uçağa götüremiyorum. Uçağa Bonn'dan bineceğim. Buradan Bonn'a götüremiyorum. Çünkü Deutsche Bahn her trene bisikletleri almıyor. Bileti alırken sormama rağmen gerizekalı memur hangi trenle nasıl götüreceğimi söyleseydi, ben de ona göre ayarlardım her şeyi. Ama artık olan oldu. Olmadı bunu da terk edeceğim yalnızlığa, içim kan ağlayarak. :((

2 yorum:

kamøløsø dedi ki...

Kolay gelsin... :)
Umarım bisikletini getirebilirsin. Uçakla getirseydin yine yaklaşık 100 dolar gibi bir ücret ödemen gerekecekti.
O değil de, herhangi bir bisikletçiden alacağın bir bisiklet kartonuna koyacağın bisikleti Deutsche Post kabul etmiyor mu? Bisikleti böyle bir kartonun içine koymak için pedalları direksiyonu ve ön tekeri sökmen yeterli. Ve bunlar da normalde sadece iki aletle en fazla 5 dk da yapılabiliyor.Ben sık sık yapmak zorunda kaldığımdan bu süreyi yaklaşık 3 dakikaya indirdim hatta :)

ebru dedi ki...

umitorhan, kartonu bisikletçiden aldık ve dev boyutlarda. kesip biçmek lazım. çünkü deutsche post 1.50 maksimum uzunluğu kabul ediyor.
tekerleri söktük de direksiyon ve pedalı sökmek için ayrı alet gerekiyormuş :(( ya da bilmiyoruz ya da beceriksiziz :))) çok sağol :)) gelişmeleri bildiricem :P

Yorum Gönder